Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), Türkiye’deki tarım ve kırsal kalkınma projelerine destek veren ve Avrupa Birliği’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPARD) programını uygulayan bir kurumdur. TKDK, tarım ve hayvancılık sektörlerine verdiği hibe desteğiyle kırsal kalkınmanın önünü açmayı hedeflese de, son yıllarda kurum ve başkanının yönetimiyle ilgili ciddi eleştiriler gündeme gelmiştir.
Ahmet Antalyalı, 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından TKDK Başkanlığı’na atanmıştır. Ancak, Antalyalı’nın başkanlığı dönemi, kurumda yaşanan usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarıyla gölgelidir. 2023 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, başkanın görevde bulunduğu dönemde kurumda usulsüz işlemler yapıldığı öne sürülmüştür. Bu durum, TKDK’nın şeffaflık ve güvenilirlik açısından ciddi bir krizle karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Yolsuzlukla suçlanan bir kurum başkanının yönetimindeki bu süreçler, kırsal kalkınmayı desteklemeyi amaçlayan bu önemli kurumun itibarını zedelemiş ve yatırımcılar arasında güven kaybına neden olmuştur.
Antalyalı’nın başkanlık dönemindeki en büyük tartışma konularından biri ise IPARD programı kapsamında yapılan çağrıların sürelerinin sık sık uzatılmasıdır. Projelerini zamanında tamamlayan girişimciler, bu uzatmaları haksızlık olarak değerlendirmiştir. Başvuru sürelerinin gereksiz yere uzatılması, projelerin tamamlanma süreçlerini belirsizliğe sokmuş ve aynı zamanda zamanında tamamlayan yatırımcıların haklarını göz ardı etmiştir. Bu durum, başvuru süreçlerinde adaletin sağlanmadığı, yatırımcıların eşit koşullarda değerlendirilmediği izlenimi yaratmıştır.
Bir diğer eleştiri noktası ise sıralama kriterlerinin uygulamasıdır. TKDK’nın 41 ilden 81 ile genişlemesinin ardından, özellikle ilk 41 ilde proje başvurusunda bulunan vatandaşlar, sıralama kriterlerinin adaletsiz uygulandığı yönünde şikayetlerde bulunmaktadır. Kriterlerin subjektif bir şekilde uygulandığı ve bu durumun değerlendirmelerde adaletsizliğe yol açtığı iddiaları yaygındır. Sıralama sistemi, projelerin objektif bir şekilde değerlendirilmesine engel olmuş ve bu durum, TKDK’nın şeffaflık ilkesine aykırı bir yönetim tarzının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Tüm bu sorunlar, TKDK’nın kurum olarak hedeflediği kırsal kalkınma amacına ulaşmasını engellemekte ve kurumun itibarını zedelemektedir. Başkan Ahmet Antalyalı’nın yönetimi, sadece usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarıyla değil, aynı zamanda adaletsiz çağrı süreleri uzatmaları ve sıralama kriterleri ile de tartışma konusu olmuştur. Yatırımcılar, zamanında projelerini tamamlayanların haklarının gasp edilmesinden ve sıralama kriterlerindeki belirsizliklerden dolayı büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır.
Sonuç olarak, TKDK’nın daha iyi yönetilmesi, şeffaflık ve adaletin ön planda tutulması gerekmektedir. Bu güzide kurum, Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamakta ve kırsal kalkınmanın gelişmesine büyük rol oynamaktadır. Ancak, TKDK’nın yönetimindeki belirsizlikler ve adaletsizlikler, kurumun imajını zedelemekte ve potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmesini engellemektedir. Yönetim, adil ve objektif bir süreç oluşturarak, projelerini zamanında tamamlayan yatırımcıların haklarını koruyarak ve şeffaflık ilkesine sadık kalarak bu kurumun imajını yeniden inşa etmelidir. Bu şekilde, Türkiye’nin kırsal kalkınmasına daha büyük katkılar sağlanabilir ve TKDK’nın itibarı tekrar güven kazanabilir.
HABER
12 gün önceHABER
12 gün önceHABER
12 gün önceHABER
12 gün önceHABER
12 gün önceHABER
17 gün önceHABER
17 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.